Yaşam Hazretleri
Çarşamba, 9 Kasım 2011
Yayına hazırladığım –önümüzdeki haftalarda satışa sunulacak olan– Francesca Rigotti’nin Mutfaktaki Felsefe (Çiya Yayınları) adlı sıradışı kitabından sevdiğim bir alıntıyı paylaşmak istiyorum:
1980 öncesi Ankara'da Strazburg Caddesi'ndeki evimizde bir akşam yemeği sırasında kapı çalınmıştı. Konuk, karşı komşunun babasıydı. Oğlunu evde bulamayınca, bizde beklemek istediğini söylemişti. Eve buyur etmiş, salonda kaltuğa oturtmuştuk. Evde üç kişiydik, ben, Resai Okutan ve İlhami Çığrı... Birlikte akşam yemeğini hazırlıyorduk. Resai, bakırdan özel olarak yapılmış tavasıyla hamsi pişiriyordu. Biz de salata ve diğer donanımlarla uğraşıyorduk.
Komşumuzun babasını da davet ettik hamsiye; ancak karnının aç olmadığını söyleyerek bize teşekkür etmişti. Evin üç sakini hamsileri götürürken, konuk amca söz alarak şöyle demişti:
"Evlâtler, sizi sevinerek izliyorum... Aferin size... Yemek yapmasını bilen, mutlu olur."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder