Güldiken Günlüğü
Pazar, 5 Aralık 2010
Dün yayımlanan Radikal Kitap’ta Karikatürkiye / 1923-2008 için Levent Cantek’in eleştiri yazısı yer alıyor. Dergi, kapakta Ramiz Gökçe’nin bir karikatürünü kullanmış; buna bağlı olarak da kapağın kalın anonsu şu: “Cumhuriyetin çizgiyle imtihanı”
1) Karikatürkiye’yi Gelişim Sürecinde Türk karikatürü’yle karşılaştırmak gereksiz. Çünkü Karikatürkiye, karikatürlerin tanımladığı ülke tarihi; diğeri karikatür tarihimize ilişkin... Karikatür seçme ölçütleri, kitapların iç yapıları birbirinden farklı. Elma ile armut örneği bile verilebilir.
2) Cantek, karikatürlere ilişkin açıklamaların, Ahmet Kuyaş tarafından yazıldığını söylüyor. Neye dayanarak? Siyasi bölüm metinlerini yazdığı için, bu tarih bilgilerini de onun yazmış olabileceğini düşünüyor olmalı.
3) Cantek’in yazısındaki benim açımdan en sorunlu noktayı alıntılayıp, üzerine konuşmak isteyorum:
“Karikatürkiye, belli çizerlere yoğunlaşan, onları romanesk hürmet ve meftuniyetle sarmalayan bir çalışma. İlk dönemler söz konusu olduğunda bir üretici kıtlığı vardır, bu yoğunlaşma o yıllarda anlaşılabilir ama 1950 ve 1970 sonrasında gerçekten önemli bir karikatürist artışı yaşanıyor. Oysa bakıldığında Tan Oral ve Turhan Selçuk ağırlıklı bir seçim yapılmış. Vehip Sinan gibi İslami sağın gerçekten önemli bir ismiyle tek bir çalışmasıyla bile yer almamış örneğin. Gırgır ve sonrasındaki mizah dergilerinin kısıtlı kullanılacaklarını tahmin etmiştim, sağ basının bu denli az yer alacağını beklemiyordum.”, (s. 15)
a) İlk cümle Karikatürkiye ve hazırlayıcısı için çok ağır bir itham oluyor.
b) İlk dönem, “üretici kıtlığı”ndan çok, “eleştirel kıtlık” söz konusudur; yine de hiçbir dönem için “kronoloji”ye karikatür seçmede sıkıntı yaşamadım. Her yıl için açtığım kutularda, en az 100, en çok 750 karikatür vardı.
Sorun karikatür üretiminin az ya da çokluğu değildir. Kronolojide yer alan siyasal ve toplumsal olayları karşılama gücü olan karikatür bulmak gerekiyor.
c) Karikatürkiye, tarihsel olanı oluşturmada en etkili ve en katmanlı anlatıma sahip karikatürlerden kurgulandı. Ne ki, Levent Cantek ile bu türden bir kitabın inşası konusunda farklı düşünüyoruz. Fakat bu farklılığı, duygusallık (romanesk) ve hayranlık (meftuniyet) gibi öznel nedenlere bağlayabilmesi doğrusu üzücü. Kişisel düşünceme göre, bu tür kitaplarda isimler geri çekir, karikatürler –görünme gücüyle– öne çıkar. Yeniden söylersek, tematik kitaplarda ürünler konuşur, yaratıcılar değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder